Hükme Esas Alınan Bilirkişi Raporunun Tebliğ Edilmemesi Nedeniyle Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edilmesi
Dosya içeriğinden anlaşıldığı üzere başvurucu bilirkişi raporundan Mahkeme kararı ile haberdar olmuş, karar düzeltme aşamasında bu durumu Mahkemenin dikkatine sunmuş, ayrıca raporun daha önce verilen raporlar ile çeliştiğini ve gerçeği yansıtmadığını ifade etmiştir.
Bilirkişi raporundan hükümle birlikte haberdar olunması yargılamanın bütününe bakıldığında sürecin koşullarına göre tek başına adil yargılanma hakkı yönünden bir ihlal oluşturmayabilir. Bu noktada adil bir yargılamanın gerçekleşmiş olduğu sonucuna varılabilmesi için yargılamanın bütününde taraflara raporu incelemeleri, yorumda ve itirazda bulunabilmeleri için pratik ve etkin imkânların sunulmuş olması gerekmektedir.
Somut olayda, davanın reddine hükmedilirken başvurucuya hükme esas alınan raporu inceleme, yorum ve itirazda bulunma imkânı tanınmadığı, kanun yolu aşamasında da başvurucunun rapora ilişkin olarak ileri sürdüğü itirazların değerlendirildiğini belirten bir cevap verilmediği görülmüştür. Dolayısıyla yargılanmanın bütünü yönünden rapora yönelik yorum ve itirazda bulunabilmesi adına başvurucuya pratik ve etkin imkânlar sağlanmamıştır.
Başvurucuya hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik yorumda/itirazda bulunma konusunda etkin ve pratik imkânların sağlanmamasının, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleriyle bağdaşmadığı ve bu bağlamda adil bir yargılamanın gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde hüküm altına alınan adil yargılanma güvencelerinden olan silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine karar vermiştir.